Mesane Kanseri
Kanser

Mesane Kanseri

Erkek mesane kanseri olması tehlikeyi bayanlardan üç kat daha fazladır. Amerika da her sene takribî kırk bin yeni mesane kanseri hadiseyi teşhis edilir ve onbeş binden fazla vefatın sebebi bu hastalıktır. Mesane kanseri kırk yaşın altındakilerde seyrek görülür. Bunun en azından etrafsal etmenlerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu hastalık sigara içenlerde boya, kimya ve lastik sanayiinde çalışan emekçilerde daha fazla görülür.

Belirtiler

-İdrarda kan;

-Pelvik sancı ön ve yanlardaki kalça kemiklerinde sancı;

-İdrar yapmada güçlük;

Teşhis

En sık görülen ilk bulgu, ağrı ya da başka bir rahatsızlık olmaksızın, idrarda kan bulunmasıdır. Sık yapılan bir teşhis yanılgısı, idrardaki bu kanın mesane cerahatine bağlanmasıdır. Şayet mesane kanserini düşündüren şikayetleriniz varsa, hekiminiz kanserli hücreleri tespit etmek üzere idrar incelemeyi yaptıracaktır. IVP denilen özel bir böbrek röntgeni çekilebilir ve hekimin mesanenin içini görebilmesi için, sistoskopi yapılacaktır. Sistoskopi sırasında, habis hücreler açısından mikroskop altında araştırılmak üzere, mesane duvarından parça alınır.

Şayet kanser tespit etilirse, hekiminiz kanserin hangi safhada olduğunu tespit etmek için, karın ya da pelvis tomografisi isteyebilir. Kanserin mesane dışına dağılıp dağılmadığını kavramak için yapılan testler, göğüs röntgeni ve kan tahlilleridir.

Şayet mesanedeki ur ufaksa ve mesaneyi kaplamamışsa, iyileşme kaderi yüksektir. Bu cinsten mesane kanseri olan insanların takribî %50si ile 70i arasında kalan kısmı üç senelik bir zaman içerisinde iyileşme gösterecektir.

Mesane kanserinin etraf dokulara dağılması makûs prognoz göstergesidir, bu sebeple erken teşhis son derece önemlidir.

Rehabilitasyon

Yüzeysel mesane kanserindeki rehabilitasyon genellikle urun kendisinin alınması biçimindedir. Bunun için büyük bir operasyon gerekmez, zira cerrah uru bir sistoskop aracılığıyla alınabilir.

Yüzeysel urun alınmasından sonra biyopsiyi ihtiva eden sistoskopik değerlendirme her 3 ile 6 ayda bir kanserin yine oluşup oluşmadığını tanımlamak için yapılır. Şayet bu hadise tekrarlanırsa, ur yine sistoskopi ile alınabilir. Ancak bu sefer gelecekteki mesane kanseri ihtimalini eksiltmek için kanserle çaba edici ilaçlar verilir.

Şayet hastalık mesane adaleleri ve yağ dokusunu kaplarsa mesanenin kendisinin, erkeklerde de prostat bezinin de beraber olmak üzere, alınması gerekir. İlerlemiş mesane kanseri olan bayanlarda da yumurtalıkların, rahmin ve vajinanın bir kısmının alınması gerekir.

Mesanenin alınması, idrarın geçeceği bir sarihliğin yaratılmasını gerektirir. Bunu yapmanın farklı yolları vardır. En galibiyetli olan tekniklerden birinde üreterler, bir parça bağırsaktan yapılmış suni bir mesaneye bağlanırlar. Başka Bir Deyişle mesane göbeğin yan tarafından bedenin iç kısmını yakalatılır. Daha sonra idrarı kıyafetlerin altından beden üzerinde bir torbaya boşaltmak üzere karın duvarından bir delik açılır. Buna ileal kanal operasyonu denir.

Bazı doktorlar, invazif dağılma gösteren mesane kanseri için bu harekâttan sonra ışınım terapisi ve kemoterapi önerirler. Ur lenf ise kemoterapi kullanılabilir. Metastatik hastalığı öbür uzuvlara dağılan kanser olan bireylerin %30 ile 70 i arasındaki kısmında kemoterapi kanserin dağılmasını hakimiyet altına almak ve ağrıyı rahatlatmak açısından bereketlidir. Ancak bunun verimi 6 aydan daha fazla sürmez ve kanser bu müddetten sonra ilerlemeye devam eder.

Mesanenin operasyon ile alınması veya ışınım terapisi ile devam eden kemoterapinin bir kombinasyonu dağılma gösteren invasiv hastalığı olan bireylerin kimilerinde hayatı uzatır.

Kaynak : Mayo Clinic