İnanılmaz şifalı 5 bitki
Genel Sağlık

İnanılmaz şifalı 5 bitki

Tabağınızı çeşitlendirmek ve daha yüksek kalitede besin öğesi alabilmek için inanılmaz şifalı 5 bitki.

1- Yeşil mango

Çoğumuz bu lezzetli meyveden haberdar. Yumuşak ve tatlı bir meyve ve onu çevreleyen parlak yeşil veya kızıl bir kabuk. Mango sıcak iklimlerde yetiştirilen bir meyvedir. Mangoyu severek tüketiyoruz ama sağlığa olan yararları hakkında ne kadar bilgiye sahibiz?

Mangonun yeşil olması tam olgunlaşmadığı anlamına gelir. Olgunlaşmış mangoya göre daha düşük kalorilidir ve tam bir zayıflama diyeti atıştırmalığıdır. Ayrıca Güney Amerika’da mide bulantısını geçirmek için yeşil mango yenir. Peki sadece bu kadar mı?

Mide ekşimesi: Hafif çiğ mangonun asitliği azaltmaya yardımcı olduğu görülmüştür. Bu da mide yanması şikayeti olanlar için harika bir alternatif oluştuyor. Reflüye bağlı gelişen mide yanması, göğüs ağrısı, bulantı, kusma gibi şikayetlerinizi yeşil mango ile tedavi edebilirsiniz.

Kabızlık: Yapılan bir çalışmada bir grup kronik kabızlı katılımcıya 4 hafta boyunca yeşil mango verildi ve 4 haftanın sonunda kabızlık semptomlarında inanılmaz bir iyileşme görüldü. Bu mangonun yüksek oranda lif içermesi sayesinde olabilir. Ayrıca mango anti inflamatuar yani bağışıklık güçlendiricidir.

Karaciğer sağlığı: Hafif çiğ mango, karaciğerinizin sağlığını artırmaya yardımcı olur. Özellikle, yeşil mango (çiğ mango) çiğnemek, safra asitlerinin salgılanmasını artırır ve bağırsaklarınızı bakteriyel enfeksiyonlardan temizler.

2- Safran

Safran, uzun yıllardır sağlıklı ve doğal besinlerin başında yer alıyor. Özellikle Akdeniz tarzı beslenmede önemli rol oynuyor. Kalp sağlığı için yararlı olduğu belirtilen safranın faydaları saymakla bitmiyor.

Yüksek antioksidanlar: Safranın içerdiği crocin olarak adlandırılan koyu turuncu karoten antioksidanlarla doludur. Bu antioksidanlar, vücudun oksidan kaynaklı stres, kanser ve enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur.

Sağlıklı bir zihin: Yapılan çalışmalarda safran, zihinsel sağlıkla ilişkilendirilmiştir. Özellikle depresyon şikayetlerinde semptomları azaltmaya yardımcı olur. İçerdiği safranal ve crocin adlı iki bileşik sayesinde depresyon durumlarında iyileşmeye yardımcı olan serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörokimyasalları düzenler. Bazı çalışmalarda safranın stres ve kaygıyı azalttığı ve aynı zamanda hafızayı güçlendirdiği görülmüştür.

Solunuma destek: Soğuk algınlığı sebebiyle nefes darlığı çekiyorsanız eğer hemen bir safran çayı deneyin. Safran balgamı akciğerlerden ve boğazdan bir balgam söktürücü gibi söker. Öksürüğü azaltır ve iyileşmenize yardımcı olur.

3- Beyaz Turp

Muhtemelen bu kış sebzesini birçok kez sepetinize attınız. Ancak bilmediğiniz o kadar çok yararı var ki.

Yüksek kalsiyum: Beyaz turp, bol miktarda folat, C vitamini, fosfor gibi besin öğeleri içerir. Bunların yanı sıra bol miktarda kalsiyum içerir. Orta boy bir beyaz turp yaklaşık 4,6 gram kalsiyum içerir. Kemik sağlığı için kalsiyum esastır. Kalsiyum açısından zengin bir diyet yapıyorsanız, beyaz turp vazgeçilmezlerinizden olmalıdır. Zengin kalsiyum içeriği sayesinde osteoporoz riskini azaltır.

Detoks: Beyaz turp doğal bir diüretiktir, vücutta gereksiz sıvı tutulmasını önler. Diüretikler, bazı bitkisel besinlerde doğal olarak bulunurlar. Daha çok idrara çıkmayı sağlarlar. Bu sayede, böbreklerdeki aşırı toksinlerin, yağların ve suyun idrar yoluyla yok edilmesini sağlayarak, detoks etkisi yaratır. Beyaz turp gibi diüretikler, böbreklerden geçen idrarın içinde daha fazla sodyum kalmasına izin verir. Bu da kanın aşırı sudan korunmasına yardımcı olur. Böylece kan damarları içindeki sıvı azalmış olur ve kan basıncı hafifler. Kısacası, diüretikler kan basıncını düşürmeye yardımcı olur. Beyaz turp, yüksek tansiyonu önlemek için harika bir sebzedir.

Zayıflama: Beyaz turp, doyurucu ve düşük kalorili bir sebzedir. Ayrıca kötü kolesterolü düşürmeye yarayan bir bitkidir. Kısaca düşük kalorisi, doyurucu olması, kaliteli besin öğesi içeriğiyle beyaz turp diyetlerinizin vazgeçilmezi olacak.

4- Manuka balı

Manuka balı, Yeni Zelanda ve Güney Avustralya’da yetişen manuka çiçekleriyle beslenen arılar tarafından yapılan ve tüm dünyaya dağıtılan bir baldır. Az miktarda üretilir. İyi bir antibakteriyeldir. Yanıklar, yaralar ve hatta sivilce gibi cilt sorunlarının tedavisinde de kullanılır.

Yara iyileşmesi: Manuka balının, ABD’de 2007 yılında yara tedavisinde tıbbi amaçlı kullanımları resmen onaylamıştır. Yara tedavisinde oldukça etkilidir. Özellikle bakteriyel enfeksiyonları yok eden güçlü antibakteriyel özelliğe sahiptir. Ayrıca iyi bir antioksidandır. Hastalıklara karşı koruyucudur. Yapılan araştırmalar, manuka balının, cilt yaralarının iyileşme süresini azaltarak, doku yenilenmesini artırabileceğini göstermiştir.

Akne: Manuka balı içeren doğal karışımlar, birçok cilt rahatsızlığı için popüler hale geliyor. Manuka balı antibakteriyel özelliği sayesinde sivilcelere karşı etkilidir. Gözeneklerin tıkanmasına neden olan iltihaplanmanın azaltılmasına sağlar.

Gastrik ülser: Daha önce mide ekşimesi ya da ülseri hafifletmek için bir kaşık bal yediğiniz oldu mu? Mide asidinin artmasından kaynaklanan mide ekşimesi ve ülserler, “H.pylori” adı verilen spesifik bir bakteriden etkilenir. Yapılan araştırmalarda, manuka balının antibakteriyel özelliğinin H.pylori’nin azalmasında etkili olduğu görülmüştür. Kesin bir şeyden bahsetmek için bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor ancak manuka balındaki umut verici ışık göz ardı edilemez.

5- Zerdeçal

Zerdeçal en yaygın olarak kabul edilen şifalı bitkilerden biridir. Bütün dünyada, neredeyse her mutfakta zerdeçala rastlayabiliriz. Parlak turuncu pigmenti ile bilinen zerdeçal, hem kök hem de kurutulmuş olarak tüketilebilir. İnanılmaz bir besin öğesi içeriğine sahiptir. Sadece bir yemek kaşığı zerdeçalda; 32,5 mg omega-3, 114 mg omega-6, 18,1 mg fosfor, 2,6 µg folat, 1,7 mg C vitamini, 13 mg magnezyum, 12,4 mg kalsiyum, ve 5,5 mg fitosteroller bulunur. Zerdeçalın birçok şey için kullanılmasının nedeni bu zengin içeriğidir.

Artrit: Artrit, 100’den fazla farklı şekilde karşınıza çıkabilir. En yaygın artrit, dejeneratif veya osteoartrit formu olarak eklemlerde şişlik, ağrı, sertlik ve hareket azlığı şeklinde kendini gösterir. Zerdeçalın, güçlü bir anti-enflamatuardır. Bu özelliği sayesinde artrit belirlilerini hafiflettiği görülmüştür.

Antioksidan özelliği: Antioksidanlar, vücudunuzu koruyan ve bileşiklerdir. Zerdeçal, güçlü antioksidan olarak adlandırılabilir. Ayrıca vücudunuzun antioksidan enzim aktivitesini arttırır.

Anti kanser etkisi: Büyük bir anti enflamatuar olmakla birlikte, kanser büyümesini, gelişmesini ve moleküler düzeyde yayılmasını etkilediği yapılan son çalışmalarda öne çıkmıştır. Kanser hücresi ölümüne katkıda bulunduğu saptanmıştır. Tümörlerde büyümeyi durduğu görülmüştür. Ayrıca olası bir kanser önleyici etkisi vardır.

Dyt. Serkan Sıtkı ŞAHİN

özel içeriğidir.