Hepimiz yiyerek kansere davetiye çıkarıyoruz!
Kanser

Hepimiz yiyerek kansere davetiye çıkarıyoruz!

Raflarda satılan mahsullerin tuz oranı, bileşenleri, kapsadıkları katkı maddeleri… Hepsine tek tek dikkat!

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özet, “Kanserojenik gelişimi eksiltebilecek özellikle bizim cemiyetimizde Akdeniz perhizi olarak belirlediğimiz beslenme şekli ehemmiyet taşımaktadır. Etin pişirilme ve hazırlanma şekli de bu noktada ehemmiyet taşımaktadır. Öbür yandan zeytin, peynir ve turşularda ki tuz oranları oldukça yüksek. Bu oranların eksiltilmesi gerekmektedir” dedi.

Prof. Dr. Özet, ürolojik kanserlerin rehabilitasyonu ile alakalı ehemmiyetli büyümelerin olduğuna dikkat çekti. Ürolojik kanserlerde yeni geliştirilen ilaçlar ile oldukça ümit verici neticelerin elde edildiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Özet, mevzuya ait şunları söyledi:

“Son yarıyılda ürolojik kanser rehabilitasyonlarında ehemmiyetli büyümeler var. Böbrek kanserlerin rehabilitasyonunda özellikle son 10-15 sene içerisinde ehemmiyetli büyümeler çıkmış gidişattadır. Urların cerrahisi ile alakalı çok büyük bir büyüme yok. Cerrahiye karşın hastalıklar bedende yaygınlık ortaya çıktığında ilaç rehabilitasyonları devreye girmektedir.

İlaç rehabilitasyonlarından en ehemmiyetli olanlarından bir tanesi bedenin immün teftiş mekanizmasını çoğaldıran ilaçların faalliğinin göstermiş olması. Bunlardan interferon dediğimiz bir casus geçmiş senelerde kullanmaktaydık ve bunun aktifliği takribî yüzde 10-15 oranında böbrek kanserlerinde aşikar aktifliği olan bir casus. Son senelerde bedenin ura karşı immün tesirini çoğaldıran muhtelif ilaçlar gündeme gelmiş gidişattadır. Bunların da böbrek kanserlerinde aktifliği gösterildi ve bedene dağılmış böbrek kanserlerinin daha uzun zaman yaşamda kalmalarında katkıları olabiliyor. Böbrek kanserlerinin rehabilitasyonunda tirozin kinaz inhibitörü dediğimiz muhtelif ufak moleküller var. Bunlar hücre içerisindeki sinyal odaklarını etkileyerek tümöral gelişimi önleyebiliyorlar. Değişik tirozin kinaz dediğimiz casuslar kullanıldığında böbrek kanserlerinde oldukça uzun yaşam zamanlarını hastalıkları ile beraber elde etmemiz muhtemel olabilmektedir. Böbrek kanserini oluşturan casusların sebebi çok fazla öğrenilmektedir. Ailesel yatkınlık olan belirli bir gurup var ve bunun yanında da kilo ile ilişkili olduğu söylenebiliyor. Böbreğin özellikle idrar toplayıcı kısmında yer alan kanserlerin sigara ve öbür casuslar ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.”